Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Türk Devletleri Teşkilatı Başsavcılar 2. Şurası öncesi Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti başsavcıları ile Anıtkabir‘i ziyaret etti.
Şahin, Azerbaycan Cumhuriyeti Başsavcısı Kamran Aliyev, Kazakistan Cumhuriyeti Başsavcısı Berik Assylov, Kırgızistan Cumhuriyeti Başsavcısı Zulushev Kurmankul, Özbekistan Cumhuriyeti Başsavcısı Nigmatilla Yuldashev, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başsavcısı Sarper Altıncık ve beraberindeki heyetle Aslanlı Yol’dan yürüyerek Atatürk’ün mozolesine geldi.
Şahin’in mozoleye çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu.
Daha sonra Misak-ı Milli Kulesi’ne geçen Şahin, Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Şahin, deftere şunları yazdı:
“Aziz Atatürk, Türk milleti için tarihin ve talihin dönüm noktalarının yaşandığı Orhun Irmağı’nda yeşermiş olan, Dede Korkut’un diliyle ortak geçmişten ortak geleceğe giderken, büyük Türk milletinin Asya’da doğup Anadolu’da büyüyen evlatları olarak, Cumhuriyetimizin 100. yılını idrak ettiğimiz bu zaman diliminde, ‘Türk birliğinin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapatacağım. Türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum.’ ülküsünde gösterdiğiniz hedef doğrultusunda Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin saygıdeğer başsavcıları ve kıymetli meslektaşlarımızdan oluşan heyetleri ile Türk Devletleri Teşkilatı Başsavcıları Şurası olarak manevi huzurunuza gelmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz.
Orhun Yazıtları’nda devlet ve milletin birlik ve dirliği için ortaya konan törenin bugünkü modern hukuk temsilcileri olarak Şura’mız görev ve sorumluluklarımızın idraki içerisinde sorunları çözmeye odaklanmış motivasyonla bir araya gelmiştir. Türk Devletleri Teşkilatı’nın başsavcılıkları arasında 2040 vizyonuna uygun olarak, işbirliğinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi hedefiyle daimi bir istişare ve çalışma mekanizmasının oluşturulmasını amaçlayan, kardeşlik ve eşitlik esasına dayalı Şura çalışmalarımızın Türk dünyası için hayırlara vesile olmasını, insanlığın yaşamakta olduğu medeniyet ve adalet krizine somut çözüm önerileri ortaya koyabilme adına önemli katkı sağlamasını diliyor, zatı alinizi ve vatanı uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.”