T24 Haber Merkezi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda, Gezi Parkı eylemleri sırasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘nin dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan‘a yönelik eleştirilerini hatırlatarak, “Sayın Bahçeli o dönemde, ‘Gezi’ye hassasiyet gösterilmeli, toplumun hassasiyetlerine duyarsız kalmak diktatörlük sevdasıdır’ demişti. Bugün ise, Gezi’yi darbe girişimi olarak nitelendiriyorlar” dedi ve “Gezi tutuklusu arkadaşlarımızın durumu Anayasa ihlalidir, esaretleri de son bulmalıdır” şeklinde konuştu.
Özel, AKP’nin sokak hayvanlarına yönelik düzenlemelerine karşı olan tutumlarını da vurguladı. Özel, sokak köpeklerinin ‘uyutma’ adı altında öldürülmesine karşı olduklarını belirterek, “Sokak hayvanlarının öldürülmesi çözüm değil, sorumsuzluktur. Biz, hayvan haklarının korunmasının savunucusuyuz ve bu konuda net bir tutum sergiliyoruz” açıklamasında bulundu.
CHP lideri ayrıca, önümüzdeki hafta sonu için Rize’deki büyük mitingi duyurdu: “Bu pazar Rize’ye gidiyoruz. Çay üreticisinin ve emekçilerinin yaşadığı sıkıntıları gündeme taşıyacağız. Çay, milli servetimiz ve üreticilerinin hakkını korumak için Rize Cumhuriyet Meydanı’nda toplanacağız,” dedi. Çay üreticilerine adil bir taban fiyat garantisi sağlamak için mücadele edeceklerini vurgulayarak, “2 Haziran Pazar günü Rize’de, çay emekçilerinin yanında olacağız. Herkesi bu önemli buluşmaya davet ediyorum,” ifadelerini kullandı.
Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Azerbaycan’ın bağımsızlığı
“28 Mayıs 1918’de bağımsızlığına kavuşan kardeş Azerbaycan’ın Cumhuriyet Bayramını kutluyorum. Yurt içinde ve yurt dışında politikalarımızı geliştirmeye “Yurtta barış, dünyada barış” demeye devam edeceğiz. Dış politikamızı savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’de ana muhalefet partisiyiz ama yurt dışında Türkiye’nin partisiyiz daha da önemlisi gelecekte Türkiye’yi yönetecek iktidar partisiyiz. 17 Nisan’da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde yaptığım konuşmamda, Azerbaycan ile Konsey arasındaki gerilimin ve Azerbaycan’ın uğradığı haksızlığı dile getirmiş ve bu konuda üzerimize düşeni yapmak istemiştik. Her iki taraf açısından da öğretici bir süreç. Azerbaycan’ın konseyden çıkmasıyla sonuçlanmıştır. Buradan bir kez daha dost ve kardeş Azerbaycan’ın Avrupa’da yeniden temsili için CHP olarak her iki tarafa bir kez daha sesleniyoruz.
İsrail’in Gazze’ye saldırıları
İsrail’in Gazze’ye yönelik 7 Ekim’den bu yana devam eden saldırıları, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 36 bin insanın ölümüne yol açtı. Refah bölgesindeki bir çadır kampının bombalanması sonucu 40 Gazzeli daha hayatını kaybetti. Uluslararası Adalet Divanı’nın ‘saldırıları durdurma’ kararına rağmen devam eden bu saldırıları şiddetle kınıyorum. Dünya ülkelerini İsrail’in bu katliamını kınamaya davet ediyorum. Daha önce 24 başbakan ve cumhurbaşkanına gönderdiğim mektupta, yönettikleri ülkelerde Filistin’i tanımaları çağrısında bulunmuştum. Bugün, siyasi akrabalarımız tarafından yönetilen Norveç, İspanya ve İrlanda’nın Filistin’i tanıyacaklarını duyurmalarıyla büyük mutluluk duyuyorum.
Gezi Parkı protestoları
Bugün, Türkiye’nin tarihindeki en geniş katılımlı ve en barışçıl gösterilerinden biri olan Gezi Parkı eylemlerinin 11. yıl dönümü. Gezi Parkı’na yapılması planlanan topçu kışlasına karşı çıkan duyarlı vatandaşların bir araya gelmesiyle başlayan bu hareket, toplumsal duyarlılık ve çevrenin korunması adına yaşam biçimlerine yapılan müdahalelere itiraz etmek amacıyla gerçekleşti. Gezi’yi, özgürlük ve dayanışma ruhuyla selamlıyorum.
Tayfun Kahraman, Can Atalay, Miner Özerden, Çiğdem Mater ve Osman Kavala‘nın hala tutuklu olduğunu belirtmek istiyorum. Sayın Bahçeli ile gerçekleştirdiğim görüşmede de ifade ettiğim gibi, arkadaşlarımızın tutukluluk halleri bir hak ihlali teşkil etmektedir ve Anayasa’ya aykırıdır. Erdoğan ve Bahçeli ile yaptığım görüşmelerde bunun hızla çözülmesini ifade ettim.
Sayın Bahçeli, “Gezi’ye hassasiyet, toplumun hassasiyetleri, Erdoğan’a bu hassasiyetleri gözetmeyen diktatörlük sevdalısı” dedi. Bugün ikisi birden Gezi’ye darbe girişimi diyerek olan olaylardan sonra her biri en az 3 kez beraat eden arkadaşlarımız içerde tutulmaktadır.
Tayfun Kahraman, Mine Özerden, Can Atalay, Çiğdem Mater ve Osman Kavala her birisi cezaevinde her birimizin yerinde tutulmaktadır. Esaretleri son bulmalıdır.
Erzincan İliç’teki maden faciası
Erzincan, İliç’te 13 Şubat’ta altın madeninde meydana gelen toprak kayması sonucu 9 vatandaşımız hayatını kaybetti; 4’ünün cesedine ulaşıldı, 5’i için arama çalışmaları devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum‘un “Belgelerde imzam yok” şeklindeki ifadesine karşın, 6 Ekim 2021’deki ÇED olumlu raporunun Bakanın oluru ve Murat Kurum’un imzasıyla verildiği belirlendi. Heyelan riskine karşı yetersiz uyarı sistemleri ve acil eylem planının olmaması nedeniyle sahadaki personelin tahliye edilmemesi asli kusur olarak değerlendirildi.
Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemi eleştirisi
Hazine Bakanlığı, vergi kaçıranları tespit etmek için bir ihbar hattı kurduğunu duyurdu. Bakanlık, vatandaşlardan WhatsApp üzerinden bilgi paylaşmalarını istiyor. Bu durum, bazılarında tereddüt yaratabilir. Gerçekten vergi kaçıranları bulmak için halkın ihbarına mı ihtiyacımız var? Şimdi buradan danışman arkadaşlara sesleniyorum, WhatsApp yerine doğrudan buradan söylüyorum: Eğer gerçekten vergi kaçıranları bulmak istiyorsak, geçtiğimiz yıl servet sahiplerinin 660 milyar liralık vergisini kimin affettiğine bakmalıyız; çünkü vergi kaçıran asıl suçlu orada. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü konuşmasında dünya genelinde servet eşitsizliğinin arttığını ve fakirden zengine doğru büyük bir servet transferi yaşandığını belirtti. Bu durumu herkesin vicdanına bırakıyorum. Geçen sene 1.2 trilyon liralık Kur Korumalı Mevduatla, “Param var, dolar alacağım, ‘dolar alma faize koy, az gelirse ne olacak?’ Merak etmeyin, paranı buraya koy, kur garantisi benden, çıkarsa farkı ben ödeyeceğim.” denildi. Bu para, nereden ödenecek? Garibanın cebinden. Sayın Erdoğan’ın da dediği gibi, bu uygulama ile fakirden alınıp zengine verildi. Dünya tarihinin en büyük fakirden zengine fon transferini gerçekleştiren KKM’nin arkasında kim varsa, kul hakkını yiyen de onlardır.
AKP’nin sokak hayvanları düzenlemesi
Sokak köpekleriyle ilgili yaşanan güvenlik endişeleri konusunda net bir tutumumuz var. Özellikle sabah erken saatlerde camiye ya da okula giden vatandaşların güvenlik sorunu yaşaması kabul edilemez ve bu sorunun çözülmesi gerekiyor. Ancak, bu köpekleri öldürmek isteyenlere karşı açıkça konuşuyorum: 2020 yılında tüm siyasi partilerin katkıda bulunduğu hayvan haklarını koruma komisyonu çalışmaları yapıldı. Bu çalışmalar sonucunda hazırlanan raporda, hayvan popülasyonunu düşürme yöntemleri arasında öldürme ya da itlaf gibi öneriler yer almıyor. Bu rapor, hem AK Parti’nin hem de MHP’nin imzasını taşıyor. Bu nedenle, sokak köpeklerinin yaşam haklarının korunması konusunda tüm partiler ortak bir görüşe sahip.
Emekli mitingleri
Geçtiğimiz pazar günü, 81 ilden yapılan ziyaretlerin ardından 105 farklı noktada gerçekleştirdiğimiz görüşmeler sonucu yaklaşık 100 bin kişi Ankara’ya geldi. “Ezdirmiyoruz” dedikleri emekliler, 22 yıl önce Ecevit zamanında alınan emekli maaşıyla 8 çeyrek altın alabilirken, bugün alınan emekli aylığı sadece 2.5 çeyrek altın alabiliyor. Emekliler, her geçen gün daha kalabalık gelerek, son mitinglerimizi adeta bir emekli mitingine çevirdiler.
Bu memlekete bu hallere getirenleri 31 Mart’ta gömdüler. Kimsenin sesini duymadığı için Ankara’ya davet ettik. Tandoğan Meydanı’nı dolduranlar arasında taşıma belediye işçileri veya partililerimiz yoktu. Sadece bu ülkeyi bugünlere getirenler vardı. Biz onların yanındayız, destekçileriyiz. CHP olarak birinci parti olmanın getirdiği sorumlulukla hareket ediyoruz. Onların sesini duymayanlar varsa, emeklilerin yanında durarak sorunlarını gündemde tutmaya ve haklarını kazanmaları için mücadeleye devam edeceğiz.
Çay İttifakı daveti
Bu pazar, Rize’de olacağız. Rize’nin yiğit insanlarıyla buluşup, Çaykur işçilerinin kadro taleplerini gündeme taşıyacağız. Saat 13:30’da Cumhuriyet Meydanı’nda buluşarak, çay üreticilerinin haklarını konuşacağız. Türkiye’nin tüm demokratlarını, ister Laz, ister Çerkez olsun, hangi partiye mensup olursa olsun, herkesi çay ittifakına davet ediyorum. AK Partili, MHP’li fark etmeksizin, tüm Rizeliler bu buluşmaya davetlidir.
Değerli belediye başkanlarım, bulunduğunuz yerlerden selamlarımı iletin. Unutmayın, cebinizdeki anahtar, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına adım attığımız bu ilk seçimde, ilinizin geleceğine yön verecek. Bu anahtar, siyaset kalesinin kapısını açacak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini iktidara taşıyacak, muasır medeniyetler seviyesini aşarak refahı artıracaktır.”