Diyarbakır’da 24 yaşındaki Gülcan M. eşi Ahmet M. tarafından kafa ve yüz bölgesinden bıçaklanarak ağır yaralandı. Uzun süre tedavi gören genç kadın can güvenliği olmadığı için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının da girişimleriyle kadın sığınma evine yerleştirilirken, eşi ise olaydan sonra yakalanıp tutuklanmıştı.
Ancak Sanık soruşturma aşamasında 6 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi ve hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Aile İçi Şiddet Bürosunca Asliye Ceza Mahkemesine dava açıldı. İddianamede, işlenen suçun eşe karşı silahla kasten yaralama suçu olduğu belirtilirken, sanığın olay günü eve giderek eşi ile önce arbede yaşadığı ardından da “O..pluk yapıyorsun ha, hadi bundan sonra yap da görelim” dedikten sonra eşi Gülcan’ı elindeki bıçakla kafa ve yüz bölgesinden birden fazla bıçak darbesiyle yaraladığı belirtildi.
EŞİNE AİT GÖRÜNTÜLERİ KENDİSİNE GÖNDERMİŞLER
Gülcan M.’nin alınan doktor raporunda, yüzündeki ve kafasındaki yaralanmaların basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek düzeyde olmadığı, raporu göre bıçak yaralanmasının yüzünde kalıcı sabit iz bıraktığı ve kalıcı değişiklik bıraktığı bilgisi yer aldı. İddianamede, sanığın kime ait olduğu belli olmayan bir sosyal medya hesabı üzerinden eşine ait müstehcenlik içeren görüntülerin gönderilmesi üzerine kendisinin de öfkelenip eşini bıçakladığı ifade edildi.
KORUMA KARARI ALDIRDIM 3 AYDIR AYRIYIM
Bu görüntülerin de delil olarak dosyaya alındığı vurgulandı. Gülcan M. ifadesinde, eşinin kendisine şiddet uyguladığı için hakkında koruma kararı aldırdığını belirterek, “Üç aydır aynı evde yaşıyorum. Olay günü kapıyı açtığımda elindeki bıçakla bana saldırdı. Bağırıp yardım isteyince alt kattaki komşumuz yetişti bende onun evine sığındım. Eşim de kaçıp gitti” dedi.
İSTEDİĞİMDE YATARIM SENİ İLGİLENDİRMEZ DEDİ
Sanık da ifadesinde şunları söyledi:
“Eşim evden uzaklaştırma kararı aldırmıştı, ama beni eve çağırıyordu. Olay öncesi tanımadığım bir sosyal medya hesabından eşime ait müstehcen görüntüleri gönderen kişi eşimle ilişkisi olduğunu söyledi. Bu resimleri ve mesajların da çıktılarını delil olarak sunmak istiyorum.
Olay günü de eşimle barışmak için evine gittim. Kapıyı açınca konuşmaya başladık. Bana gelen mesaj ve fotoğrafları kendisine sorduğumda bana, tanımadığını söyledi. Ben de üzerimdeki bıçağı çıkarıp adamın kim olduğunu söylemesini söyleyip korkutmak istedim.
Bu kez de, ‘Organlarım benim, istediğimde yatarım’ dedi. Elindeki telefonu almaya çalışırken arbede çıktı ve yaralandı. Eşimin tahrikleriyle olay oldu. Ben de elimden yaralandım. Eşim komşunun evine sığınınca ben de kaçtım ancak sonra teslim oldum”
Asliye Ceza Mahkemesi ise işlenen suçun Ağır Ceza Mahkemesi kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik kararıyla dosyayı Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. Ancak Ağır Ceza Mahkemesi de işlenen suçun Asliye Ceza Mahkemesinin görev ve yetki alanına girdiğini belirterek karşı görevsizlikle dosyayı uyuşmazlığın giderilmesi için Bölge İstinaf Mahkemesine gönderdi.
